Hayatın bir alışkanlıklar silsilesi olduğuna inanan biri olarak, kitabın benim gözümdeki bu pozitif başlangıcı heba etmediğini söyleyerek başlamalıyım, alışkanlıkların oluşumuyla ilgili verdiği örneklerin bir çoğunu duymamıştım.
Kitabın önemli noktalarından birini Sait Faik Abasıyanık romantik bir biçimde şu sözlerle dile getirmişti.
“Ne kadar kaçmak ve uzaklaşmak arzusu ile dolu isem, o kadar da bağlanmak, kalmak, bağdaş kurup oturmak istiyorum.”
Bu söz kitabın ışık tuttuğu konu ile beynimizin çalışma mantığını öyle güzel özetliyor ki. Biz ne kadar yenilik istiyor bile olsak, beynimiz mevcudun devamını istiyor. Aynı şeyleri yaptığımız sürece kendisi daha az enerji harcayacak(daima bir optimizasyon çabası), her yenilik ekstra bir çabayı gerektiriyor kendisi için. Bunu vücuda kötülük olsun diye yapmıyor doğal olarak. Hayatımızda bunun faydasını fazlasıyla görüyoruz ama bir gün hiç spor yapmayan biri spor yapmaya karar verdiğinde, inanılmaz bir dirençle karşılaşıyor, sorun burada.
Spora başlamak ne kadar zor ise, bırakmak da zordur aslında bu mantıkla baktığınızda. Düzenli yaptığınız spora bir gün verdiğiniz ara sizde vicdan azabına sebep olur, bir bakıma verdiğiniz emeğe ihanetmiş gibi hissettirir. Bu sefer yine aynı mekanizma sporu bırakmanızı istemiyor -faydadan bağımsız- tek düşüncesi ve isteği rutinin bozulmaması. Bütün planını rutinlere göre yapan vücuda karşı bir savaş, yenilik peşinde koşmak.
İşte kitabın belki de okuyucusuna verdiği en güzel mesajlardan biri bu, beynimizin alışkanlıkları faydalı/faydasız farketmeksizin istemesi. Bunu olumsuz düşünmek yerine, biraz ekstra çabayla faydamıza olacak şeyleri de kolayca yapabileceğimizi bir alışkanlığa dönüştürebileceğimizi fark etmek daha doğru. Düzenli spor yapan biri için bu düzeni bozmamak, senin daima geç kalkman kadar doğal. Bu insanlar sadece en başta ekstra efor sarfettiler, vücutları bu düzeni ”yeni normali” olarak kabul edene kadar. Tatlı yememeye nasıl dayanıyorsun dediğiniz insan, yememek için sizinle aynı eforu sarfetmiyor, önce bunu anlamalıyız. Bunları bilmenin yapamayacağınızı düşündüğünüz bir çok konuda sizi cesaretlendireceğini düşünüyorum.
Bu söylediklerim ilginizi çektiyse ”Alışkanlıkların Gücü” kitabını pas geçmeyin.
Yeni içeriklerden haberdar olmak için beni Twitter‘da takip edebilirsiniz.