Beslenme tarzımız hakkında bir medium makalesinden öğrendiğim bu kitabı içeriğine hiç bakmadan almıştım. Ana başlık belli ama hangi alt başlıklar üzerinden derdini anlatmış onu bilmeden okumaya başladım. Söylemeliyim ki, fragmanını seyretmediğiniz filmin daha fazla zevk vermesine benzer bir etki yaptı, ileride kitapları böyle mi alsam diye düşünmüyorum değil. Zevklerinize uygun kitap seçme ihtimalini de azaltıyorsunuz(belki bir ihtimal) ama kitap iyi çıkarsa da ekstra keyifli oluyor.
Kitaba gelirsek, satın aldığımız ürünlerin bazılarını seçerken mangalda kül bırakmayan bir tavırda konuşuyoruz özellikle teknoloji alanında ama soframıza her gün konuk olan yiyecekler hakkında çok az şey biliyoruz, araştırıyoruz, tartışıyoruz. Kitap bu alandaki açığınızı kapatmak adına güzel bir başlangıç olabilir. Derdini Amerikan ekonomisi üzerinden anlatıyor ama dünyanın herhangi bir bölgesinde de kitapta anlatılanların etkisini görmeniz mümkün. Tam olarak ne yiyoruz? Bu yiyecekler soframıza nasıl geliyor gibi soruların cevabını merak ediyorsanız bu kitabı okumanızda fayda var.
Son olarak Polyface çiftliğine benzer bir hikaye burada da varsa bilmek isterim, mail ile bana yazın.
Yeni içeriklerden haberdar olmak için beni Twitter‘da takip edebilirsiniz.