Vücudumuzun işleyişini anlatan herhangi bir kitabın, bana kendini satması için şaşalı cümlelere ihtiyacı olmuyor genelde. Vücudumuzda olup bitenlerle ilgili -Ne oluyor? Nasıl oluyor? Neden oluyor?- gibi soruların cevaplarını hep merak ettiğimden, bu tarz kitapları dünden razı şekilde almaya meyilliyimdir. Bu da düşünmeden aldığım ama tavsiye etmeden bir kenara kaldıramayacağım kitaplardan biri oldu.
David Eagleman kitabın ortalarına gelmeden size bu adam başka neler yazmış dedirtip, bir başka kitabı olan ‘Beyin – Senin Hikayen’ kitabını sorgulamadan aldırtacak kadar güzel bir kitap ortaya çıkarmış. Elinizdeki içeriğin yakında biteceği düşüncesi ile benzer konuda aynı kalemden bir kitap daha almak istiyorsunuz.
Kitabın ilk başlarında klasik görme trickleri ile ilgili konulardan başladığında, açıkcası çok fazla ilginçleşmeyecek kitap diye düşünmüştüm ama bu düşüncenin yersiz olduğunu yazar size kısa zamanda gösteriyor. Kitap sizi, kaya tırmanıcısı görme engelli Eric Weihenmayer gibi insanlarla tanıştırınca etkilenmemenin mümkün olmadığı diyarlara doğru yola çıkıyorsunuz. Kendisi dili aracılığı ile ”görebilen” görme engelli Everest’e ilk tırmanan dağcı.
Başka bir örnek vermek gerekirse. Beynin kanlanmasındaki bir soruna bağlı olarak gelişen körlükte(Anton Sendromu) hastalar görmedikleri gibi, görmediklerine inanmıyorlar. Burada hastaların insanları kandırmasından söz edilmiyor. Hastalar gerçekten de göremediklerine inanmıyorlar, ne kadar deney ile kendilerine göremediklerini kanıtlasanızda, bir şekilde beyin -mavi ekran- vermelerine yol açıp son bilgilerin görmezden gelinmesini sağlıyor. Tabi ki görmelerine inanmalarının sebebi, aslında gerçektende bir şey gördüklerini sanmaları ama Anton Sendromuna sahip insanlarda, görüntü içeride üretiliyor-muş. Hastalık olarak kötü ama beynin sizin algınızla nasıl oynayabileceğini göstermek adına etkileyici değil mi?
Beynin bu inanılmaz işleyişi, dışarıdan bir müdahale gerçekleştiğinde de insanları şaşırtacak sonuçlar veriyor. Ayrık beyin ameliyatı geçiren hastalar, her iki eliyle aynı anda hem daire hem üçgen gibi birbiriyle uyumsuz şekilleri çizebiliyorlar. Bir başka ilginç detay, bir çok insanda Alzheimer hastalığının bıraktığı sinirsel tahribat otopsi sonucunda belli oluyor. Sebebi ise bu insanların yaşlılıkta da beyinlerini zinde tutmak için çalışmaları, bulmaca çözmeleri, beyni tembelliğe teşvik etmemeleri.
Bunlar gibi beynimizin bize oynadığı oyunlardan, verdiğimiz bazı kararların asıl sebeplerine, psikolojik sandığımız bazı konuların altındaki fiziksel sebeplere kadar öğrenebileceğiniz bir çok bilgiyi harika bir üslupla anlatan bir kitap Incognito – Beynin Gizli Hayatı. Tavsiyemdir, bir şans veriniz.
Yeni içeriklerden haberdar olmak için beni Twitter‘da takip edebilirsiniz.