Ömrümüzün üçte biri uyuyarak geçiyor, geri kalan kısmı ise uykumuzun kalitesinden etkileniyor. İşin özü, uyku hakkında kapsamlı bir kitap okumak için daha önemli bir sebep olabilir mi? İnternet üstünden yıllar içinde tekrar tekrar uykunun ne kadar önemli olduğu hakkında bazen kapsamlı, bazen fazla basit yazılar önünüze düşmüştür. Gelecekteki önünüze düşecek yazıların çoğunun kaynağı büyük ihtimalle Niçin Uyuruz? kitabı olacak. Popüler bir dille yazılan Matthew Walker’ın bu kitabı çok çarpıcı bilgileri, okuyucunun önüne soluksuz atması sayesinde, çok kolay bitirilen, dikkatinizi başka yöne çevirmeye izin vermeyen bir kitap. Bu yüzden kitabın bir çok günahına(az sonra neden bahsettiğimi açarım) rağmen tavsiye etmesi de çok kolay bir kitap.

Uykunun günlük yaşamımızı, sağlığımızı, öğrenme süreçlerini, hatırlama kabiliyetimizi olabildiğince geniş kapsamlı olarak, hayatımızın her noktasını nasıl etkilediğini çarpıcı istatistikler eşliğinde kitap boyunca öğreneceksiniz. Çarpıcı diyorum çünkü bu hem kitabın alameti fabrikası hem de günahı. Birinin şokunu atlatamadan, başka bir büyük iddiayı önünüze seriyor. Özellikle bilgiye aç biri iseniz, öğrendiklerinizin de aklınızda kalmasını istediğinizi varsayıyorum, uykunun öğrenme sürecini nasıl etkilediği hakkında kitapta bahsedilen bazı bilgiler, kitabı bitirdikten sonra da uzunca bir süre kafanızı meşgul etmeye devam edecek. Kendi açımdan söyleyebilirim ki, bir çok gece ya bu kitap sayesinde daha erken uyumuşumdur ya da geç yattıysam -imkanım da varsa- bu kitap sayesinde uykumu alarak uyanmaya özen göstermişimdir.

Kitap boyunca mesajın akılda kalması için tekrar tekrar duyacağınız konulardan biri de, uyku borcunun ödenemiyor oluşu. Biz insanlar olarak genelde hatalarımızı telafi edebilme şansına sahip olmayı isteriz, hayatının yarısında kötü beslenip diğer yarısında sağlıklı beslenen birisi, yaptığı bütün beslenme hatalarının etkilerinin hayatının ikinci yarısında silinmesini ister/diler ya da hafta içi uykusuz kalıp hafta sonu o uyku eksikliğini telafi etmeyi umarız ama bu kitap size bu -telafi- kültürünün uykuda mümkün olmadığını defalarca tekrarlıyor. Uykusuz kaldığınız günlerde öğrendiklerinizin daha büyük bir kısmını unutacaksınız ve haftasonu ekstradan uyumanız bu etkiyi tersine çevirmeyecek. Uyku borcu ödenemez. Kitabın en net mesajlarından biri bu.

Gelelim kitabın günahlarına. Matthew Walker, kitap boyunca mesajını berraklaştırmak için bazı konuları basitleştirmeye çalışırken hatalar yapıyor ve bununla ilgili sağlam kaynaklara dayanan bir çok eleştiri yazısı yazıldı. Kitabı okuyanlar da fark edecektir, bazı çok güçlü iddialar sizi herhangi bir kaynağa yönlendirmiyor. Bilimsel olma iddiasındaki bir kitap ise bunu genelde yapmamalı. Carl Sagan‘ın sözünü hatırlamak lazım ”Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıtlar gerektirir.” Kitap hakkındaki eleştirileri araştırırken denk geldiğim bir örnek, Bill Gates de Goodreads’de kitabı tavsiye ederken yazarın Alzheimer konusundaki bazı görüşlerini, bir görüş gibi değil de bilim henüz bunu kanıtlamamış olmasına rağmen, bilimsel bir gerçekmiş gibi sunmasını eleştiriyor, yine de kitabı tavsiye etmekten vazgeçmiyor bunu da eklemek lazım. Bunun gibi bazı eleştirileri okurken, bunun kitabın ne kadarını etkilediğini düşündüğümde, o kadar da etkilemediğini fark ettim. Aslında olan, yaptığı işi tutkuyla yapan bir insanın, heyecanından dolayı bazen abartıya kaçması ve kendi görüşlerini bilimsel olarak tam ispatlanmamış olmasına rağmen kitabın içinde, ”bu benim yorumum bu arada” düşüncesini hissettirmeden aralara serpiştirmesi olması. Herhangi bir alanda uzman biri, genelde uzman olduğu alanın dünyanın en önemli işi olmasını ister, Matthew Walker da bazen bu tuzağa düşüyor. Söyledikleri çok önemli, kitap boyu verdiği mesajlar da doğru bu yüzden bazı cesur argümanlarının sağlam kanıtları olmamasını okunması gereken bir kitabın affedilebilir günahları olarak görüyorum.

Günün sonunda benim hayatımda olumlu bir değişime sebep olan önermesi kolay bir kitap. Uyku hayatımızın önemli bir parçası istesek de istemesek de. O zaman bu kitabı okumak lazım, uyku hakkında bir kitap okuyacaksak o hakkı da bu kitaptan yana kullanmak lazım.

Yeni içeriklerden haberdar olmak için beni Twitter‘da takip edebilirsiniz.