Yakın zamanlarda yükselişe geçen bazı girişimlerden gördüğümüz kadarıyla kitap özeti servislerine bir talep var. Hiç bir konuya ayıracak vakit yok yanılsamasının bir uzantısı olduğunu düşündüğüm ve bir kitabın özetiyle o kitaptan almak istediğiniz yararı aslında nasıl azalttığınızı bir kaç konuya değinerek açıklamak istiyorum. Yazı boyunca verilecek iyi kitap, kötü kitap örneklerini her okuyucu kendi kişisel zevklerine göre belirleyebilir. Bu yüzden sanki herkesin görüşü aynı imiş gibi spesifik kitap isimleri ile dert anlatmayı seçmemek en mantıklısı olacağından, kitap ismi vermedim.

Herhangi bir koşulda kitap özeti tercih etmenin neden mantıksız olabileceğinden başlayalım. Diyelim seçtiğiniz kitap gerçekten iyi ve bunun özetini okuyacaksanız, iyi bir kitaptan alacağınız faydayı azalttığınız gibi, akılda kalıcılığını da azaltıyor olacaksınız. İyi kitap koşulunu yerine getirecek kitaplar zaten bir özettir, uzun zamana yayılmış çalışmanın sıkıştırılmış versiyonlarıdır. 30 yıl üzerinde uğraştım ve çıkarımım bu diyerek 500 sayfaya sığdırılmış kitapta aslında 30 yılın özetini okursunuz. Bu çalışmanın bir de özetin özetinin peşinde koşarsanız, işin özünü kaçırabilirsiniz. Sığ sulardan sizi kurtaramayacak hap bilgiler elde etmek yerine, bir şeyler öğrenmek amacıyla bu eyleme girişiyorsanız, iyi bir kitabı ziyan ettiğinizi söyleyebiliriz. Ayrıca beyninizin neyin önemli neyin değil algısını açıp kapatabileceğiniz bir switch düğmesi de yoktur, neden-sonuç ilişkisine müdahale edilmiş, sınav geçme gayreti gibi okuyacağınız bilgilerin uçuculuğu da aynı hızda olacaktır. Fazla fotoğraf çekiminin, anı unutulmaz kılmak için yapıldığı söylense bile ironik bir biçimde o anı unutmanıza sebep vermesi gibi. Niyetiniz beyninizin işleyişini değiştirmez, beynin hatırlama yükünü kameraya devretmesi de bu konuda güzel bir örnektir.

Kötü bir kitabın iyi bir özetinin peşinde olmadığınızı umarak, gri alanda kalan kitap tercihlerine geçelim, en başta dediğimiz gibi bu tamamen sizin algınıza göre gri alanda kalan bir kitap. Derdiniz, 50 sayfada anlatılacak bir konuyu 200 sayfada anlatan bir kitabın özetini okumak olsun. Burada da ilk yapılması gereken tercih, daha iyi kitap seçimleri yapmaktır. Einstein’ın sarfettiği söz gibi konuyu yeterince basit anlatamamış birinin size ne fayda sağlayacağı şüpheli, konuyu sebepsiz yere uzatması gibi(sebepsiz olduğunu varsayıyoruz). Belki aynı konuyu başka bir kitaptan öğrenmeyi tercih etmelisiniz. Bir diğer değinilmesi gereken nokta hayatınız boyunca mükemmel kitap seçimleri yapacağınızı varsaydığımızda bile bu kümenin yalnızca ufacık bir kısmını okuyabilecek zamana sahipsiniz, gri alanda kalan bir kitabın özetini okuyarak da iyi bir kitaba ayrılabilecek kısıtlı zamandan çalıyorsunuz demektir.

Bu sebeplerle kitap okumak gibi bir şeyler öğrenme amacını taşıyan bir eylemde özetin özetinin peşinde koşmanın kimseye faydası olmayacağını düşünüyorum. Kitap okuyun, okutturun ama tamamını, özetini değil.

Yeni içeriklerden haberdar olmak için beni Twitter‘da takip edebilirsiniz.